Bir Sayfa Seçin

 

Bir baba ve küçük kızı el ele yürümekteydi,küçük kız meraklıydı babasının elinde olmayan elinde en sevdiği oyuncağını sıkıca tutuyordu kaybetmeyi öğrenmişti baba hızlıydı hava sıcaktı kaldırımda yürürken baba sanki kızı çekiştiriyordu çünkü meraklı küçük kız etrafına bakıyordu arkasına,sağına soluna,önüne,babasına  bakıyordu süreklilik garibine gitmişti babanın işleri vardı bir yerden kağıtlar alınıyor birileriyle tartışılıyor baba terliyor kızarıyor sigara içiyordu çocuk için her şey çok ilginçti bi türlü anlayamamıştı bu hız ona garip gelmişti sürekli bir koşuşturma içinde kamera gibi her şeyi kaydetmeye çalışıyordu  hiç konuşmuyordu baba bu durumdan memnundu,belki farkında bile değildi daracık yollar,kuyruklar,geniş caddeler,inanlar hep sürekli bir değişim peşinde süreklilik içindeydi kız etrafında durağan şeyleri bulmaya çalışıyordu bir köpeğin kaşınması ona komik gelmişti gülümsedi babasına baktı,babası önüne bakıyordu gidilecek yerlere,binilecek otobüslere… kız bakışlarını arkasına çevirdiğinde yakaladığı resim çoktan kaybolmuştu küçük kızımız yorulmamıştı bunu düşünecek vakti yoktu bir yere girdiklerinde arkada duruyor konuşmalar başka bir dünyadanmış gibi izliyordu neden yapıyorlardı nedeni neydi işlerin iş gereklimiydi umursamadı her şey ilginçti insanlar otobüste bazen ona bakıyor gülümsüyorlardı utanıyordu ona bakanlar neden başkasına bakıp gülümsemiyordu kimse kimsenin yüzüne bakmıyordu,gözlerineyse asla. karşı karşıya geldiklerinde yanlışlıkla,birbirlerinin ağızlarına bakıyorlardı bu kadar önemli olan neydi konuşmalarda.  yine umursamadı süreklilik onu sarhoş etmişti otobüsün camından arabalara bakıyordu hava kararmaya başlamıştı birazda soğumuştu babası git gide değişiyordu zaman geçtikçe insanlarda değişiyordu anlam veremiyordu küçük kız babası yorulmuştu bunu anladı bütün insanlar yorulmuştu hava kararırken baba daha da hızlandı bir an önce eve gitmek istiyordu küçük kızı daha da çekiştiriyordu kız hızlanmaya çalışıyordu otobüse bindiler. Yorgun bir içtenlikle uflayan puflayan yüzler arasında kız ışıklara bakıyordu hayatta zaman gibi cadde gibi akıyordu ama neden değişiyordu yine üstünde düşünmeyi unuttu yorulmaya başladığını yeni fark etti otobüsten indiler bir sürü ev görmüştüler ama yaşadıkları yer daha bir başkaydı rahatlama hissi veriyordu. küçük kız gece kondu kavramında bihaberdi şuan bilse umursamayı unuturdu sonra umursayacaktı ışıkların yavaşça azaldığı yolda yürürken baba daha da hızlanıyordu   her şey kız için hala çok ilginçti arabalar geçiyordu yanlarından etrafına bakmayı bırakamıyordu babası gibi kafası hafif öne yürümeye çalıştı saniyesinde sıkıldı babası düşünüyordu o düşünmeyi daha öğrenmemişti eve yaklaşırken bir ara sokağa baktı küçük kız 3 adam gördü biri yerdeydi yerde kırmızı bi şeyler vardı 2 adam uzaklaşırken arkadan yürüyen adamın yere bıraktığı bıçakta kırmızı bi şeyler vardı kız şaşırmaya alışıktı ama heyecanlandı  babasının yüzüne baktı baba otoriter biriydi ve yorgundu sertçe ne var dedi kıza, kız bi şeyler söylemekten vazgeçti zaten ne söyleyebilirdi kız ara sokaktan iyice uzaklaşırken sıkıca tuttuğu oyuncağını cebine koydu elini de cebinin yanına güvene aldı, o da  artık babası gibi kafası hafifçe öne eğik yürüyordu tek yaptığı hızlanıp babasının yanında yürümeye çalışmaktı bir daha sıkılmadı artık babasıyla arasında ki zihinsel uzaklık tamamen yok olmuştu uzaklaşarak.

hayallerinden koparılarak toplumun haznesinde çürümeye bırakılanlar yaşamı öğrenmek için ölmeyi bilmek gerektiğini düşünür beklide haklıdırlar duyguları öldürmek vicdan azabına neden olmuyor çünkü

Şüphe Tanrısı
Latest posts by Şüphe Tanrısı (see all)