Yaşam : Nefes, Sıhhat, Kaos, Doğa, Ekoloji, Permakültür, Örüntü, Strateji, Felsefe, Karanlık, Kurgu, Sanat, Yönetim, Bilim, Teknoloji, Gelişim, Algı, Empati, Değişim, Beklenti, Zafer ve Yenilgi.
2005 yılında, ergenelikten çıkış evresine tekabül eden süreçte, dönemin verdiği şevkle, hayatın karşısına çıkardıklarına tepki olarak duyduğu nefreti kısmen kusma çabasıyla yazdığı kısa bir protestonun ardından, öngörülmez bir biçimde arkası gelen hislerle yazmaya devam etti ve Siyahperde’yi kurdu. Hala ara ara eylemlerine devam etmektedir. Bakmayın siz ona…
Müzik?
Bir Korkağın Hikayesi
Yaktığı kutsal tütün-ümsülerin ve içtiği alkol-ümsülerin o karanlıkta bir anlamı kalmamıştı, Aradığı şeyin ne olduğunu bilmiyordu. Parlak birşeyler belki, gözünü alacak, Gözünü kamaştıracak oyuncaklar, Sınırsız kudretini dillendirecek köleler. Kocaman bir...
Uçurumların Azizi…
Kendini boşluğa bıraktığında, kaybettiğin bütün hisler korkuyla dirilir. Hislerle birlikte sen, senle birlikte dünyan yeniden uyanır. Kurtulmaya çabalarsın. Atlamamış olmayı arzular, ama yine de öncesinde arzulamış olduğun gibi çakılırsın yere. Fakat bu...
Ufak Bir Köyün Kısa Hikayesi
Yeşil çimenlerin esintisi ve taze yağmur üzerimize bir gün ebediyen kavuşacağımız toprağın kokusunu serpiştirdiğinde, keçi sütü sağılıyor horozların gürleyişleriyle seslerin birbirine karıştığı sabahta ve güneş tepeye varırken kırmızı yanaklı ufaklıklar...
Kendini Katleden Katil
O güçlü bir nehirdi dün, bugün cılız bir dere, Koca bir dağ idi emsalsiz, şimdi ise işte şu minik tepe, Her şey eriyor günden güne, Yer ve boyut değiştiriyor her saniye, Durdurmayı istersen yine de bir dene? Çabalamak durmaktan kötü müdür sence? Akan suyun önünü...
Simgelerin ve İmgelerin Karmaşasından Doğdu, İnsanın En Olgun Çocuğu, Karamsarlık…
Dünün ve bugünün insanları,acaba aralarında yaşayabilecekleri duyguların üst limitlerinin uçurumları kaç fersah farklı. Dün tadılmış ve bugün tadılamayacak kaç hissediş var onlar için. Kaç yeni karamsarlık puanı eklendi günün insanına ve kaç insanı olguyu yitirdi...
Bedenimin Yalanı Acı Verir, Sözlerimin Gerçekliği Huzur; Hayat Oldu Artık Yaşanılması Güç Bir Kusur…
İnsana koşmak,insandan koşmak,insana kaçmak, insandan kaçmak, insandan çıkmak, insana varmak, insandan kopmak, insana katılmak. Her bir eylem beraberinde isabet etmesi muhtemel bir hançer darbesinin tehlikesini taşır. Her gün bileylediğim hançer. Konuşur bazen aklımı...
Afedersiniz. Şimdi Tam Olarak Ne Tarafta Acaba? Geçmişte mi Kaldı Yoksa Gelecekte mi?
Ben Kaybettim. Sen kaybettin. O kaybetti. Biz kaybettik. Peki kim kazandı? Kim!? Sorması anlamsız büyük soru. Gider her gün hayatımızdan bir güzelliğin daha nesnelliği. Kazanan olmaz genelde, kaybetmişlikle yaşatmalı. Anlamları. Ya anlamları? Sonsuz kılmalı... Onları...
Düşmek! Yokluğun İçindeki Boşluktan Boşluğa…
Düşüncelerim tüter kokusu dağılır odama. Dostum derindir dur bastırma yarama. Birikmiş değerler, derin anlamlar yükledim sana. Sen sen ol kendini senden başkasında arama. Geçmişin zindalarında dağlanmış kalbim, Acıdan yumulmuş gözlerim, Dinmez soluğum yorar beni...
Doğuranı Meçhul, Doğurulmuş Aydınlık!
Aydın! Ne kadar anlamsız kılınmış, anlamlı bir kelime. Bu nedir böyle? Hepimiz bir kalem alalım, sarılalım klavyelerimize, Her evden bir aydın çıksın! Herkes aydın olsun. Karanlıklarda örtsünler üstlerine aydınlık pelerinlerini, geçsinler aramızdan inandırmaya...
Gidişi Anlamak?…
Bir dağın zirvesine tırmanmak, kazandığın tırmanışın getirdiği tatmin duygusu ve tecrübe. Ardından yine geçmişte bulunduğun seviyeye inmek. Sonra başka bir yamacını görmek bir başka dağın, başka zirvelere çıkmak başka düzlüklere inmek... Her ovada başka birşeyler...
!GERÇEKYIKAN!
Bakabildiği her köşeden bakmış odaya, Her bakış bir derin çizgi olmuş saf yüzünde, Anlamayana yansımayan. Her çizgi acı katmış ruhuna, Yıllardır hapsolmuş bu odaya. Birgün kocaman oda insanlarla dolmuş, Bu somutlukta kendisini boğmasına bile gerek yokmuş, Onlar...
5 Saniye Nedir?(Son Gösterim)
HaYaT 5 SaNiYeLeR SüReKLiLiĞiDiR BaZen ANLaMı İçiNDe SaKLı Ve FaRKLı... Dudaklarla açılan kapıların beyinde hissedilen şehvet sınırı. Zevk için yapılan hoşvari bir eylemi insani sınırlar içerisinde tutabildiğin limit. Hiç olmadığın kadar insan hissettiğin, Yaşanması...
Parmak Uçlarım Değer Geçmişime, Görmediğim Rüyalarda…
Zifiri karanlık var önümde, çözümlenemeyen bir yol, Aydınlık dönüp gitmiş ardımdan, yüzüme bakmıyor, Çok mu zor? Çok mu zor geriye bakmak, elini uzatmak kaybolan bana, Belki de istemiyor, evet istemiyor ve gidiyor uzaklara... Uyuyamıyorum artık zaten. Yazı yazmamakta...
Hissedemediğim Duygularım Sanki Benimdi Bir Zamanlar…
Aradığım kişiye "şu an" ulaşılamıyormuş. Yalancı bu telefon. Yada konuyu yanlış aktarıyor. Bir bozukluk var bunda. "şu an" değil " hiçbir zaman ulaşılamayacak, boşverilmeyecek, unutulmayacak, yeri doldurulmaya çalışılmayacak. Bücüş kutusunda itina ile saklanacak. :)"...
İnanmaya İnanmak?
Hayatta bizi ayakta tutan inançlarımız mı, yoksa bizmi sadece ayakta kalabilmek için birşeylere inanıyoruz farkında olmadan; bunun kendi yapımda nasıl olduğuna aslında tam olarak karar veremedim. Çünkü birşeye ihtiyacın olduğu için inanmanın, gerçekten inanmak...
Misafirdik ve Aniden Ceset Olduk Bir Öyküde…Torbam Nerede?
Kapının önünde oturuyordum el salladı camdan. Baktım gülen bir yüz parıldıyor alacalı. Sonra yaslandığım kapı açıldı birden. Düştüm istemeden. Gülümsedi tekrar. İçeri geçtim tüm konukseverliğini gösterdi. Misafirdim. Gelirdim giderdim. Uzuun uzuuuun konuştuk....
Layık Kılamadığım…
Bu tarz bir yazının ölen birisine olan duyguları anlatmakta aciz kaldığını siz de ben de düşünmüşüzdür. Ama yine de ben yazmak istedim. Nede olsa burda size sunduğum herşey tüm samimiyetiyle hayatım. Bunu yazmak istiyorum. Ama size sunmuyorum.Teşekkürler... Yaşam ölüm...
Yitirilmiş Diyarın Yitirilmiş Cevapları…
Gemişten izler peşinde koşan gelecekti orası, Varamadı hiçbirşeye ya da düşünmedi varacağı yeri, Tek derdi aramaktı biliyordu yitirdiği cevapları, Hala arıyordu sonuçsuzluğu, Biliyordu çok tren olduğunu ama kabullendi son olmayan sonu, Yitirilmiş cevaplar ülkesi! Son...
Bir Ben Kalır Benden Geriye, Bense Hep Kalırım Geride…
Biliyor musunuz bilmem, ben yeni anladım; insanın birşeyleri rahatça yazabilmesi için beynindeki yoğunluk ve yükün verdiği acıdan çok, kalbindeki acı veren şeylerden azad olması gerekiyor ki bunu yapmak bana göre inandıklarınız varsa yapılması en zor şeylerden...
Anlık Öylesine Bir Şey Zannetti Kendisini, Sonsuz Bir Duygu…
Arıyorum... Arıyorum kaybedilmişliğimin içindeki beni, hala arıyorum, Arıyorum bulamamak hoşuma gidiyor belkide, sadece aramak, Arıyorum kaybedilen beni, kimi zaman sindirilen kimi zaman ezilen, Arıyorum mutsuzluktan mutlu olan mazoşisti, şimdi hepsi geçti... Arıyorum...