Yaşam : Nefes, Sıhhat, Kaos, Doğa, Ekoloji, Permakültür, Örüntü, Strateji, Felsefe, Karanlık, Kurgu, Sanat, Yönetim, Bilim, Teknoloji, Gelişim, Algı, Empati, Değişim, Beklenti, Zafer ve Yenilgi.
2005 yılında, ergenelikten çıkış evresine tekabül eden süreçte, dönemin verdiği şevkle, hayatın karşısına çıkardıklarına tepki olarak duyduğu nefreti kısmen kusma çabasıyla yazdığı kısa bir protestonun ardından, öngörülmez bir biçimde arkası gelen hislerle yazmaya devam etti ve Siyahperde’yi kurdu. Hala ara ara eylemlerine devam etmektedir. Bakmayın siz ona…
Müzik?
Babam, Şefim, Erim…
Senden bir parçaydım, şimdi seni bir parçam yaptım. Birlikte yaşıyoruz artık. Yaşamaya devam... Düşen ilk cemreyle ruhunu teslim etti babam. 20 Şubat 2023 - 03:13/04:10 Cemre havaya, Hızır İlyas toprağa düştü, Hikmetinden sual olunmaz, Doğdu toprakta, Büyüdü denizde,...
Bir Dün, İki Ölüm, Üç Bugün
O kadar kıymetli ki gözyaşların, Giderek tükeniyorlar ve buna çok üzülüyorum, Her şeyde olduğu gibi, azar azar, Yenilenmeye zamanın yok, kalmadı, Kuruyorsun giderek, Yüreğin soluyor, Dalların çürüyor, Bir, geçmişinde ne kalırsa, İki, bugününde ne varsa, Üç, gelecekte...
Korkuluk
Ey Korkuluk! Kimseden saklamadım seni, işlevini yitirirdin o zaman. Yok olurdun. Semah döndükçe tozlaşan bir mevlevinin her...
Karalama Kampanyası – I
Tüm renkleri unut bulutların mavisinden başka, martı sesinden ötesini hatırlama ve sana söylenen sözleri de. Kaybol, olduğun yerde. Kimse bulamasın. Sen bir muallaksın. Aklın ikinci el düşler getirdikçe kayıp hayaller servisine birleştir, yamala, yapıştır, oyalan ve...
Yaşayan Şiir
https://www.youtube.com/watch?v=S6p0oH61o0s Ne zaman biz olduk seninle söylesene, ne zaman? Ne zaman dönmeye başladı aklımdaki devran? Ne zaman anlattım sana, ne zaman dinledin beni? Ne zaman sustuk? Ne zaman? Ne zaman yaklaştım o ışık patlamasına? Paralel...
Kendine Uzaklaş-ma
O gün restorana giderken yolda karşılaşmışlardı. Birbirine kaynaşmıştı kanları hızlıca. Soğuktan kızarmış tatlı dudakları, sarı saçları, tatlı güler yüzü, bir de çiçek renklerinde elbisesi vardı üzerinde kadının. Güzel ve sevimliydi. Oğlanın üstü başı eski püskü de...
† Anti-İllüzyon †
Şüphesiz ki, karanlık ve aydınlık birbirine sırtını dayamış iki kardeştir. . . . Sessizce ilerleyen teknobiyolojik dev Equinox Gemisi uzay boşluğunda yavaşça süzülüyordu. Koca gölgesi dünyanın üzerine düştü, içindeki tüm pisliği işaret edercesine tek bir noktaya doğru...
Poseidon’un Balıkları
O gece, Poseidon'un laneti olan gelgitlerin arttığı gece, Gökten düşecek ışık, önce göz görecek, sonra denize çekilecek bedenler, Lanet ve kutsaniyetin buluştuğu gecede, Denize bakan gözler, hikmeti görecek, Çağıracak içine "ilk insanı", Onlar denize girecekler,...
Kendine Yabancılaş-ma
https://youtu.be/qyvHqE9T7no Yaban otları, yaşamın kaynağı. Geçmişte bir gün, hepimiz birer yaban otuyduk. O günleri biraz anımsıyorum. Çünkü içimde hala bir parça kalmış onlardan. O zamanlar hep beraberdik. Yabancılaşmamış, yalnız kalmamış, yalanlarla tükenmemiş,...
Ölümsüzlük Tuzağı
İsmi neydi ve nereden gelmişti. Bilincini geri getirmek için ona ilk sorulanlar, bu temel sorular oldu. Konuşulan garip lisanı nasıl anladığına veya bu soruların cevabına dair en ufak bir fikri yoktu. Gözleri bütüne yayılmış beyaz ışıkla körleşmiş, değişimleri takip...
Düş Bozgunu
Uyandı. Kahvaltı yapmaya vakti hiç olmazdı. Sebebini bilmiyordu. Her gün aynı telaş ve kafa karışıklığıyla evden yaka paça çıkarırdı kendini. Bazı günler aynı sabahta evden bir kaç kez çıktığı da olurdu. Havanın nasıl olduğunun veya bunu düşünmesinin önemi yoktu. O...
Boğularak Doğanlar
Uzun süren suskunluğuna bir son verebilmişti sonunda zihni. Doğanın özünden gelen ve göremeyen gözlere sadece istemsizce akar gibi görünen bir nehire dönüşmüştü düşünceler yine. Mutluluğun yerine tercih ettiği huzur, nöronlar arası elektriksel akışların tutsaklığına...
Kaybolmayan
Gündüze karışıyordu gece, uzayıp tükettikçe büyüyordu, Bir an önce, Sarmalıyım bedenini, tütünümü sardığım kağıt gibi narin ve ince, Seni yakıp içime çekmeden önce, kollarımla kavramalı sert ve sessizce, Bedeninin her kıvrımı, her çizgin başka bir rota, yeni bir...
Netleştikçe Bulanıklaşan, Yeşerdikçe Solan
Gülümseyen yüzünde havaya karıştıkça yer yüzünü ısıtırdı her nefesi, Sevişmeden soğumazdı masumane sıcak teni, Sahi en son hangi kuru çiçek yaşartmıştı anlamlı gözleri? Güzel bir şarap sarıp kuşatmıştı titreyen narin bedeni? Zaman silip değiştirdiğinde çevrendeki tüm...
Varölüş Döngüsü
İçinde büyüyen karanlık bu kez öylesine büyüktü ki, çoğu zaman zevk aldığı o yoğun sisten bu kez kendisi dahi korktu. Yalnız kalmak istedi, çünkü ona yaklaşan her şeyin eriyip yok olabileceğini biliyordu. Sabırlıydı, iyileşmeyi arzular gibi oldu, ama istemeyi...
En Son Kimi Öldürmüştük?
Sıradan günleri severdi, çünkü sıradan günler olağan dışı şeylerin gerçekleşmesi için elverişliydi. Odasında, genellikle onu keyiflendiren her şeyde olduğu gibi, bitmek üzere olan ve soğumuş çayını, bitirmemek üzere, yudum yudum, tütünün yanında yarenlik etsin diye...
Ters İstikamet – Sonsuzluk
Hislerin, düşüncelerin ve beklentilerin kalp atışların gibi düzensizleştiğinde, gittiğin yönü tayin etmeye yetmiyor zihninin pusulası ve kaybolmaya alışıyorsun bir süre sonra, azgın denizin dinginleşmesini beklerken fırtınada, sen dinginleşiyorsun. Öyle...
Terazinin Kefeleri, Karanlığa Hizmet Etti
Her düzenin terazisi farklıdır. Bir taraf yükselirken, bir taraf alçalır. Yükseldiğini zanneden taraf "alçak"laşıyor olabilir veya alçaldığı düşünülen taraf yüksek bir varoluşun yıkımı. Güçler savaşmak içindir, fakat günümüzde güç, güçsüze uygulanan bir metadır. Güç,...
Bir Oda, İki İnsan
Sen ve ben gibi kaplumbağalara yük oluyor bazen gerçekleşmeyince arzular, Kabuklarımızı çıkarıp, en yumuşak etlerimizi birbirimize ölmek pahasına teslim edip sevişsek ne var? Çıplak ruhlar ve arındırılmış tutkular, Yorgun kaplumbağalar ve ertelenmiş arzular, Birlikte...
Düşlerinin ve Kabuslarının Karanlık Bulutu
Her nefeste ciğerlerine çektiğin zehirle yaratıyordun onu, Her şey o koyu dumanın ardındaydı, Bazen hayat kendisi getiriyordu yoğun sisli buğuyu gözlerinin önüne, Bazense seni götürüyordu fark ettirmeden koyu karanlığın tam içine, Mutlulukla, düşünmeden...